Haber

Abdurrahman Tutdere: “Nüfusumuzun Yüzde 71’i Yani Yaklaşık 60 Milyon Kişi Risk Altında”

CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere, kentsel dönüşüm yasa tasarısının görüşüldüğü TBMM Genel Kurulu’nda; “Nüfusumuzun yüzde 71’i yani yaklaşık 60 milyon kişi risk altında. Bina stokumuza baktığımızda 6 milyon bağımsız bölüm risk altında, 2 milyon bağımsız bölümün acilen dönüştürülmesi gerekiyor” dedi. Tutdere, deprem bölgelerinde vatandaşları bekleyen en büyük tehlikenin adının asbest yani kanser olduğuna dikkat çekerek, yıkım işlerinde müteahhitlerin uyarıları dikkate almadığını belirterek, “Hükümeti bu konuda yaptırım uygulamaya davet ediyoruz. Bu müteahhitler, her şeyi yapıyorsunuz ama bu müteahhitleri eleştiremezsiniz.”

TBMM Genel Kurulu’nda afet riski taşıyan alanların dönüştürülmesine ilişkin yasa tasarısının görüşülmesi sırasında CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere söz aldı.

“60 MİLYON VATANDAŞ, 6 MİLYON BAĞIMSIZ RİSK ALTINDA”

Türkiye’nin çok kötü bir durumla karşı karşıya olduğunu kaydeden Tutdere, “Nüfusumuzun yüzde 71’i, yani yaklaşık 60 milyon insan risk altında. Bina stokumuza baktığımızda 6 milyon bağımsız bölüm risk altında, 2 milyon bağımsız bölümün inşa edilmesi gerekiyor.” acilen dönüştürülmeli. AK Parti hükümeti yirmi yılı aşkın süredir iktidarda.” Türkiye’nin bu resmine, bu rakamlara baktığımızda işlerin hızlı gitmediğini, yapılacak çok iş olduğunu görüyoruz. Bu yasanın 6 Şubat depreminden sonra oluşturulan Deprem Araştırma Kurulu raporuna dayanılarak burada yer alan öneriler doğrultusunda hazırlanmasını çok önemli ve pahalı buluyoruz. Depremin yaşayan bir şey olmasını çok anlamlı ve çok pahalı buluyoruz. “İl milletvekili olarak bu tür yasaların bir an önce çıkarılması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

“RİSKLİ BÖLGELERDE BİNLERCE İNSAN, İŞLERİN ZAMANINDA YAPILMAMASI NEDENİYLE HAYATINI KAYBETTİ”

Kentsel dönüşüm konusunda hükümeti defalarca uyardıklarını hatırlatan Tutdere, şöyle konuştu:

“Biz bu kürsüden bu hükümete defalarca seslendik, ‘İşler iyi gitmiyor, böyle devam ederseniz daha çok can kaybederiz’ dedik ve maalesef hükümet de hep ‘Yapacağız, yapacağız’ dedi. yapacağım.’ Ancak kentsel dönüşüm başta olmak üzere yapı stoğumuzu güvenli hale getirmek için herhangi bir adım atılmadı.Kendi şehrimden örnek vereceğim: 2015 yılında Adıyaman’ın Musalla İlçesi ve Mara İlçesi’nin riskli alan olduğu tespit edilmiş, karar verilmişti. Bakanlar Kurulu Kararı Resmi Gazete’de yayımlandı. Karar tarihi 2015, yıl 2023, bu mahallelerde kentsel dönüşüm halen devam ediyor. Musalla, Mara, Ulucami’de bu riskli bölgede binlerce vatandaşımız hayatını kaybetti. ve 6 Şubat depreminde Hocaömer’in zamanında müdahale edilmemesi ve hükümetin başarısız olması nedeniyle. Zamanında müdahale olsaydı, bu dönüşüm zamanında sağlansaydı, o insanların bugün aramızda olması mümkündü. Onun için bu Meclis’in deprem ve kentsel dönüşüm konusunda daha fazla çalışması gerekiyor.Acılar yaşayan bir şehrin milletvekili olarak bu meclisin 24 saat uyumadan, yemeden içmeden çalışması gerektiğini söylüyorum. Deprem Araştırma Komisyonu’nun raporunda yer alan maddeleri bu Genel Kurul aracılığıyla en kısa sürede değerlendirip vatandaşlarımıza güvenli yapılara bir an önce kavuşturacağız.

“VATANDAŞLARIMIZI BEKLEYEN BÜYÜK TEHLİKENİN ADI ‘ASBEST’ OLAN KANSERDİR”

Deprem bölgelerinde başka bir tehlike, başka bir tehdit daha var. Bunu bu platformdan defalarca söyledim ama hükümet, özellikle de Sağlık Bakanlığı bu konuda duyarsız kalıyor. Deprem bölgelerinde vatandaşlarımızı bekleyen büyük tehlikenin adı ‘asbest’ yani kanserdir. Türk Tabipler Birliği ve Temiz Hava Hakkı Platformu bu konuyla ilgili bir rapor hazırladı. Bu rapor geçen hafta çıktı. Bu raporda çok çarpıcı bulgular var. Adıyaman, Elbistan ve Kahramanmaraş’ta alınan numunelerde asbest bulgularına rastlandı ve bu bölgedeki vatandaşlarımız şu anda asbest soluyor. Bu çok büyük bir tehdittir. Asbest kansere neden olan bir maddedir ve şu anda deprem bölgelerinde depremzede olan vatandaşlarımız bu tehditle karşı karşıyadır. Buradan bir kez daha hükümeti, Hükümeti ve Cumhurbaşkanlığını asbestle mücadele konusunda duyarlı olmaya davet ediyoruz. Özellikle ağır hasarlı binaların yıkımı sırasında hiçbir kurala uyulmuyor, mevzuata uyulmuyor, sulama yapılmıyor. Oradaki müteahhitlerin gözü demire dikilmiş, bir an önce binayı yıkıp demiri almak istiyorlar. Ayrıca yerinde ayrıştırma da yapıyorlar ve müteahhitler bu konuda hiçbir uyarıya uymuyor. Önümüzdeki dönemde önlem almazsak binlerce insanı kanserden kaybedeceğiz. Yüzyılın felaketi yüzyılın kanser felaketine dönüşecek. Önlem almak ve müdahale etmek için daha ne bekliyorsunuz?

“MÜTEAHHİTLERLE KONUŞAMAZSINIZ”

Sağlık Bakanlığı ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı başta olmak üzere tüm kurumları göreve davet ediyoruz. Şu anda ağır hasarlı binaların yıkımında çalışan işçiler risk altında. Bu raporda alınması gereken önlemler tek tek sıralanıyor ancak bu önlemlerin hiçbirine uyulmuyor. Günümüzde iş makinalarında çalışan çalışanlara bu işe uygun gözlük ve hatta eldiven bile verilmiyor. Bu insanlar şu anda çıplak elleriyle, çıplak gözleriyle bu işlerde çalışıyorlar. Bu raporun sonuç kısmında yapılması gereken işler tek tek sıralanmıştır. Vatandaşlarımızın gerçekten sabrı kalmadı. Hükümeti ve Sağlık Bakanlığını bu raporu bir kez okumaya davet ediyoruz. Hükümeti bu müteahhitlere yaptırım uygulamaya davet ediyoruz. “Her şeyi yapıyorsunuz ama bu müteahhitlere hiçbir şey söyleyemezsiniz.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu